{ "title": "Kanda Eritrosit", "image": "https://www.eritrosit.gen.tr/images/Kanda-Eritrosit-52851.jpg", "date": "20.01.2024 16:03:19", "author": "Tuğçenur Bayram", "article": [ { "article": "Kanda eritrosit, kanın elemanlarında biri de eritrosittir. Olmaması gibi bir durum söz konusu değildir fakat az ya da çok olduğu durumlar mevcut değildir. Kanın önemli elemanlarından lökosit, trombosit nasıl ki çok aktif ve önemli görevdelerse eritrosit de aynı şekilde önem taşımaktadır. Kırmızı kan hücreleri ya da alyuvarlar olarak da bilinmektedir. Gaz alışverişi görevini üstlenmiştir. Yapısını oluşturan madde hemoglobindir. Zaten kırmızı renginin sebebi de budur. Hemogramın kırmızı oluşundandır. Bir adet eritrositte neredeyse 260 milyon molekül hemogram içermektedir. Şekilleri daire benzeri fakat ortadan çöküntülüdür. Bu sayede gaz taşınımı kolaylaşır. Vücudun tam kanlanmasında bu şeklin ve esneklik özelliğinin rolü büyüktür.

Kanda eritrosit hücrelerinin oluşumu kemik iliği sayesinde gerçekleşmektedir. Kemik iliğinde üretilen eritrositler, daha sonra hemen kana karışmaktadır. Prenatal dönemdeki eritrosit oluşumu ise karaciğer tarafından gerçekleştirilmektedir. Oluşumları ortalama bir haftadır, yaşam süreleri ise ortalama üç buçuk dört ay kadar bir süredir.

Kanda eritrositlerin gaz alışverişi ile ilgili iki önemli görevi vardır
Kanda eritrosit sayısı takibi yapılması çok önemlidir. Bu değerlerin düşük veya yüksek olması farklı farklı sorunları ortaya çıkarabilmekte veya farklı hastalıkların habercisi olabilmektedir. Bu değerlerin yüksek olması; taşikardi, solunum darlığı, halsizlik, kaslarda güçsüzlük gibi semptomlarla kendini belli edebilmektedir.

Kanda eritrosit değerlerinin normalden düşük olması ise; dengesizlik, baş dönmesi, göğüs krampları, nefes kesilmeleri gibi bulgularla ortaya çıkmaktadır. Tedavi edilmezse çok büyük sıkıntılara sebebiyet verebilmektedir. Kişiye özgü tedaviler de uygulanabildiği gibi, genel bazı tedaviler sayesinde iyileşme sağlanabilmektedir.
" } ] }