Eritrosit
Eritrosit, hücrelerin canlı kalabilmesi için oksijen ve glikoza ihtiyaç duyarlar, oksijen ve glikozun hücre içinde yakılması ile ortaya enerji karbondioksit çıkar. Bu görev kan içinde bulunan eritrosit hücreleri tarafından yürütülür. Eritrositler yuvarlak ve kırmızı olduğu için Türkçede alyuvar olarak isimlendirilir. Kan tahlillerinde tam kan sayımı yapılarak ortaya çıkan eritrosit parametresi RBC kısaltması ile ifade edilir, yapımı ve yıkımı EPO isimli hormonların kontrolündedir.
Eritrosit rengi kırmızıdır, bunun nedeni içinde bulunan kırmızı demirdir. Bünyesinde demir ile hemoglobin isimli protein de bulunur. Görünümleri yuvarlak, ortası delik esnek yapıda olup, diğer hücreler gibi çekirdek ya da başka bölümleri bulunmaz.
Eritrosit nerede üretilir; Eritrositler, embriyolarda ikinci aydan itibaren beşinci aya kadar karaciğer ve dalakta, beşinci aydan itibaren hem karaciğer ve dalak hem de kemik iliğinde, daha sonraki yaşamda ise sadece kemik iliğinde 7 gün içinde üretilir, yaşam süresi ise 120 gündür. Bu sürenin sonunda yaşlanan eritrositler yeni hücre üretimi için parçalanır ve çıkan demir tekrar kullanılır, genç hücreler kemik iliğinden kana karışmaya başlar. Bir günde 208 milyar eritrosit üretilir, ömürleri boyunca damarları 300 bin kez dolaşırlar. Yetişkin bir insanda 20-30 trilyon arasında eritrosit bulunur.
Eritrositler ile ilgili ilk çalışmalar; Eritrositler ile ilgili bilinen ilk çalışmalar 1658 yılında Swammerdam isimli Amsterdam doğumlu doktor tarafından yapılmıştır.
1660-1670 yıllarında lenf damarı kapakçıkları ve sinir - kas fonksiyonlarının çalışma düzeni üzerine yaptığı çalışmalar bu alandaki biyolojinin temelini oluşturur.
Eritrositlerin görevi; Yapısal özellikleri eritrositleri her noktaya ulaşmaya olanaklı kılar. Eritrositler, nefes yolu ile akciğerlerden alınan oksijeni, epiderm doku (Cansız cilt dokusu) hariç tüm hücrelere kılcal damarlar vasıtası ile iletir. Ortaya çıkan karbondioksiti ise hücre dışına taşır. Eritrositler bir günde yaklaşık bin litre havayı akciğerlerden kalbe taşır. Devamında ise hücrelerden çıkan karbondioksiti kalbe oradan da akciğerlere getirir, akciğerlerden dışarı atılır.
Eritrositler akciğerlere ulaştığında içerisinde bulunan demir, akciğerlere gelen oksijeni tutarak dokulara ulaşmasını sağlar. Yetersiz eritrosit dokuların oksijensiz kalmasına bu ise kemik iliğinde eritrosit üretimini hızlandıran eritropoitein isimli yüzde 90'ı böbrek, diğer kısmı karaciğerde üretilen bir sentezin kana karışmasını sağlar.
Eritrosit değerleri; Gebe, Yeni doğan, çocuk, kadın ve erkek olarak parametreler belirlenir. (Mk-lt=mikrolitre) - Yeni doğan normal eritrosit değeri (RBC) 4.8-7.2 milyon/mk-lt
- Çocuklarda (RBC) 4.6-4.8 milyon/mk-lt
- Kadınlarda (RBC) 4.2-5.4 milyon/mk-lt
- Erkeklerde (RBC) 4.7-6.1 milyon/mk-lt
- Gebelerde ise normal değerlerden biraz düşüktür.
Eritrosit düşüklüğü belirtileri, nedenleri ve tedavisi nasıl yapılır?
Cilt solgunluğu, aşırı yorgunluk, halsizlik, el ve ayaklarda üşüme, göğüsler ve kalp bölgesinde ağrı, baş ağrısı, ayaktayken baş dönmesi, nefes darlığı belirtileri arasında sayılabilir.
Eritrosit eksikliği; Gebelik, kemik iliği hastalıkları, kemik iliğinde hasar oluşması, plazma hücresi hastalıkları, lösemi, eritropaietin eksikliğine neden olan böbrek hastalıkları, Demir, B12 ve folik asit eksikliği gibi durumlarda ortaya çıkabilir.
Tedavi edilebilmesi için öncelikle dahiliye uzmanına gidilerek kan sayımı testi yaptırılır, daha sonra düşüklük tespit edilirse kan ilaçları ile yükseltilmeye çalışır, normal değerlere ulaşıldığında demir ve bakır yönünden zengin besinler tüketmek gerekir, bunun yanında spor yapmak, sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durulması gerekir.
21.01.2024 20:52:27
Eritrosit ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. Sayfayı Düzenle
|